Ana içeriğe atla

Kayıtlar

sinema etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Romantik Komedi Tavsiyeleri

  İki hafta önce tatile çıktım. İki haftadır da evde film izleyerek değerlendiriyorum zamanımı. Yaklaşık bir ay önce geçirdiğim apandisit operasyonundan dolayı bir ameliyat izim var, güneş lekesi kalmasını istemediğim ve yaranın bir an önce iyileşmesini istediğim için İzmir'in bu nemli sıcaklarında kendimi eve kilitledim.   Romantik komedi konusunda çok eksiğim, izlemediğim bir sürü film vardı. Romantik komedi uzmanı gibi bir arkadaşım var bu arada, bazen onun evinde kalıyoruz. Onun izlemediği bir romantik komedi bulamıyoruz genelde, filmleri 2. hatta 3. kez izliyor. Ben de onunla D&R'da gezerken gördüğüm birkaç filmi, imdb'den bulduğum filmleri izledim. Fark ettim ki 2000-2006 arası romantik komedi filmleri benim tarzım. Böyle hayalperest bir romantizm arıyorum. Bridget Jones(2001) bu filmlerin prototipi diyebiliriz. Örnek verdiğim için Bridget Jones'la başlayacağım ama bu seriyi geçen sene izlemiştim. Filmlerin kalanını geçen 2 hafta içinde izlediklerimden seçece

Müzikleri Güzel Filmler

  Sanırım 2. sınıftayken Sinema Senfoni Orkestrası'nın konserine gitmiştim. Müziğin ne kadar önemli olduğunu en çok o zaman anladım. Genel olarak tiyatroda sesin üstünlüğüne, sinemada da müziğin üstünlüğüne inanırım. Oyunculuklar ne kadar harika olursa olsun, müzikle tamamlanmadıkça yavan gelir.   Hem müzikleri aracılığıyla da uzun uzun değerlendirmeye fırsat bulamadığım filmleri tavsiye etmiş olurum.

Stuck in Love, 2012

12 Years a Slave ve 2014 Oscar Ödül Töreni

  İzlemeyen çok az kişi kalmıştır diye düşünüyorum. Ben de nihayet bu hafta izledim ve hakkında birşeyler söylemek istedim. Film çıkmadan aylar öncesinde merak uyandırdı, üstüne üstlük Oscar aldı. Oscar ödülü alması bir günah çıkarma olarak nitelendirildi pek çok kişi tarafından. Sadece Academy değil, Amerikan halkının da bir günah çıkarması bu film.

Coen Kardeşlerden: Inside Llweyn Davis

  Bir dönem filmi olarak Inside Llweyn Davis 1961 yılında New York'ta müziğe tutunmaya çalışan bir şarkıcının hayatını anlatıyor. Senaryo ünlü folk sanatçısı Dave Van Ronk'ın Greenwich Village'daki yaşamından esinlenilerek yazılmış. Beat kuşağının etkisi 1960'lı yıllara girerken her yerde kendi göstermiş, sanatın her dalını etkilemişti. Folk müziği, caz ve blues yeniden canlandı. Filmde de Beat kuşağına ve Beat kuşağının müzikteki temsilcilerinden Bob Dylan, Joan Baez ve Joni Mitchell'e göndermeler var.

The Terminal, 2004

  Tom Hanks oynadığı her filmi bir başyapıta dönüştürüyor. The Terminal'i de Forrest Gump gibi buruk bir gülümsemeyle izledim. Eğlendiğiniz kadar üzülüyorsunuz ama tutkulu bir sevginin gücünü de sorguluyorsunuz filmin sonunda.   Gerçek bir hayat hikayesinden esinlenilmiş senaryo, 1988'den 2006'ya kadar 17 yıl boyunca Paris Charles de Gaulle Havalimanı'nda yaşayan Mehran Karimi Nasseri'den ilham alınmış.   Steven Spielberg'in yönettiği bu filmin senaryosunu iki güçlü isim, Andrew Niccol ve Sacha Gervasi, kaleme almış.

Match Point, 2005

To The Wonder,2012

Kelebeğin Rüyası, 2013

(Dikkat! Spoiler içerebilir)

No Country For Old Men, 2007

  Penelope Cruz ile evlendiğinden beri Penelope yanılıyor olamaz diye bütün kadınlar hastası oldu Javier Bardem'in. Vicky Cristina Barcelona'da 3 über kadın Javier Bardem'e aşık olduğunda bile fikrim değişmedi. Bu adam Latin ateşi falan değil, karizma hiç değil.   Çünkü çok sonraları hatırlamış olsam da Javier Bardem'i ilk izlediğim film Goya's Ghosts. İzlemeyenlere tavsiye olunur. Natalie Portman'ıma türlü kötülükler ettiği için bilinçdışıma pislik olarak kazımışım ben adamı. Gözümdeki duygusuz ve gaddar tipini hiç birşey silemez.   Evet Javier Bardem cool falan değil, kötü adam. Erol Taş'ın İspanyol şubesi. Ama her kötü adamdaki kötü karizması, o içi boş ama saykoluğu dibine kadar veren bakışlar bu adamda mevcut.   Ya iyi oynuyor ya da iyi filmlerde oynuyor. Ben karar veremedim. Filmi anlatacaktık Javier'den fırsat kalmadı.

Il buono, il brutto, il cattivo (1966)

CM101MMXI FUNDAMENTALS