Ana içeriğe atla

Biraz Yaz Havası: Foça

  Foça İzmir'in en güzel sahil ilçelerinden biri. Merkezinde sucuklu yumurtayla kahvaltı edebilirsiniz ya da çarşıdan aldığınız poaçalarla küçük kahvehanesinde çayınızı yudumlarsınız. Akşamüstü masanıza kurulup güzel bir balık keyfi yaparsınız. Gündüz serin sularına bırakırsınız kendinizi. Serin derken, Foça'nın suyu soğuk olur epey. Eve dönüş yoluna çıkılmadan önce dondurma ve ardından bir kahve ile tamamlarsınız günü.
   Yaz bittiği için kahvaltı ve yüzme faslını çıkarıp bir öğleden sonra kaçamağı yaptık Foça'ya. Haftasonu güneşinin keyfini çıkarmak için İzmirliler akın etmiş gibiydi bu şirin sahil ilçesine.



Foça, yani Phokaia oniki İon kentinden biri. Kentin kuruluşunun M.Ö. 2000lere dayandığı düşünülüyor. İsmi konusunda çeşitli teoriler olsa da fok balıklarından dolayı bu kente Foça adı verildiği düşünülüyor. Ben hiç tekne turu yapmadım burada ancak açıklarda fok balıkları görülebiliyormuş. Foça'nın yerlileri ise bu hayvanların neslinin tükenmekte olduğunu, eskisi kadar fok balığı görmediklerini belirtiyorlar. 


   Restore edilmiş tarihi Foça evlerini hem kıyıda hem sokak aralarında görebiliyorsunuz.


Foça limanı her zaman sessiz, sakin ve huzur verici geliyor bana. Her şey çok sade ve net. Masmavi bir kıyıya bağlanmış tekneler ve insanlar her gün Cumartesi'ymiş gibi mutlu.


Otogardan çıkıp dümdüz yürüdüğünüzde sahil iki yana ayrılıyor. Liman sol tarafta kalıyor. Sağa dönerek sahil kıyısını dolaştığınızda bir sürü lokanta, tur tekneleri ve Dondurmacı Nazmi Usta'yı görüyorsunuz. Foça'nın vazgeçilmez lezzeti Nazmi Usta'nın Girit usülü dondurmaları. Borovinka, Blue Sky, Sakız favoriler arasında. O kadar çok çeşit var ki insan kararsız kalıyor ne alacağına.




Dondurmacı Nazmi Usta


Foça'nın sahilini gezmeye doyamıyorsunuz. Tahta iskelelerden kimi denize atlıyor kimi güneşleniyor. 


Yemek için Sahil Restorant'ı tercih ediyoruz. Kendi balığınızı seçip kızarttırıyorsunuz. Kalamar ve salatasını çok beğendim, ama deniz börülcesi biraz vasat geldi.


Yaşam boyu afiyette kalmak felsefemiz olsun, bayramınız kutlu olsun :)


Not: Eski Foça'ya ulaşım için İzban-Aliağa yönüne biniyorsunuz. Hatundere durağında inip 744 nolu Foça aktarma otobüsüne binip son durakta yani otogarda iniyorsunuz. Ulaşım son derece rahat, sadece iki saatinizi alma sıkıntısı var.

Yorumlar

  1. Senin de bayramın kutlu olsun cnım, çok severim Foçayı özlemişim hatırlattın bana:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age