Ana içeriğe atla

Romantik Komedi Tavsiyeleri

  İki hafta önce tatile çıktım. İki haftadır da evde film izleyerek değerlendiriyorum zamanımı. Yaklaşık bir ay önce geçirdiğim apandisit operasyonundan dolayı bir ameliyat izim var, güneş lekesi kalmasını istemediğim ve yaranın bir an önce iyileşmesini istediğim için İzmir'in bu nemli sıcaklarında kendimi eve kilitledim.
  Romantik komedi konusunda çok eksiğim, izlemediğim bir sürü film vardı. Romantik komedi uzmanı gibi bir arkadaşım var bu arada, bazen onun evinde kalıyoruz. Onun izlemediği bir romantik komedi bulamıyoruz genelde, filmleri 2. hatta 3. kez izliyor. Ben de onunla D&R'da gezerken gördüğüm birkaç filmi, imdb'den bulduğum filmleri izledim. Fark ettim ki 2000-2006 arası romantik komedi filmleri benim tarzım. Böyle hayalperest bir romantizm arıyorum. Bridget Jones(2001) bu filmlerin prototipi diyebiliriz. Örnek verdiğim için Bridget Jones'la başlayacağım ama bu seriyi geçen sene izlemiştim. Filmlerin kalanını geçen 2 hafta içinde izlediklerimden seçeceğim.

   Bu listeyi pek çoğunuz izlemiş olabilirsiniz. Benim gibi romantik komedi konusunda zayıfsanız sıkılmadan, çok eğlenerek bu filmleri izleyebilirsiniz. Bu popüler filmlerin konusu açıldığında benim gibi yabancılık çekmezsiniz. Siz de sevdiğiniz romantik komedi filmlerini yorum olarak bırakırsanız çok sevinir, kendime izlenecek yeni filmler bulabilirim :)



1. Bridget Jones's Diary (2001) 
Bridget Jones'un Günlüğü


Komedi yönü belki biraz daha önüne geçiyor romantizmin ama temelini İngilizler'in hala en çok okunan romanı Jane Austen'ın Gurur ve Önyargı'sından almış bir senaryodan bahsediyoruz. Şöyle ki, Helen Fielding'in aynı adlı eserinden sinemaya aktarılmış Bridget Jones's Diary. Helen Fielding bir söyleşisinde bu kitabı yazarken Gurur ve Önyargı'dan esinlendiğini söylemiş. Bridget'in gerçek aşkı Mark Darcy, Gurur ve Önyargı'nın Mr. Darcy'den esinlenerek yaratılmış. Romantik yönü de inanılmaz güzel demeye çalıştım bu kadar bilgi vererek.

2. Bridget Jones: The Edge of Reason (2004) 
Bridget Jones: Mantığın Sınırı


Serinin devam filmi, en az ilki kadar güzel (bence daha güzel).

3. Just Go With It! (2011)
Hayatım Yalan



4. 50 First Dates
(50 İlk Öpücük)


  Memento'nun romantik komedi hali diyelim. Çünkü iki film de kısa hafıza kaybıyla ilgili. Senaryoları çok farklı elbette ama esas karakterler aynı hastalığa sahip. Hem duygusal hem çok komik, ve pek çoğunuzun izlediğini düşündüğüm bir film. Erkek arkadaşım bile dalga geçti benimle bu kadar geç mi izliyosun diye.

5. Rumor Has It...(2005)
Gerçek Dedikodu


   Filmde Mark Ruffalo var diye izleyecekseniz baştan uyarayım, filmin bir başında bir sonunda var. Celebrity bir ailenin kızını oynuyor Jennifer Aniston. Gerçek kimliğini ve gerçek aşkını ararken çıktığı bu yolda eşlik ediyoruz ona. Filmin ortalarında biraz sıkıldım ama sonuna bayıldım, kesinlikle mükemmel. Bu filmden sonra da Keşke Otuz Olsam'ı izledim. Gerçek Dedikodu'nun sonu daha güzel, Keşke Otuz Olsam'ın da hareketli olduğu ortaları daha güzel bence.

6. 13 Going on 30 (2004)
Keşke Otuz Olsam


  Mark Ruffalo'yu çok yakıştırıyorum böyle saf aşık rollerine. Epey popüler olan bu filmi epey geç izlemiş olabilirim yani, napalım?

7. He's Just Not Into You (2009)
Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar


  Çok güzel bir senaryo çok popüler oyuncularla birleşince ortaya güzel bir şey çıkıyor tabi ki. Film çok hareketli ve çok fazla karakter var. Ama Ben Affleck ve Scarlett Johansson'ı bi sevmiyorum böyle itici geliyorlar bana. Tabi ki sebepleri var. Ben Affleck çok kazma bir kere, ona sempati duyamıyorum. Scarlett Johansson'dan bu filmle iyice tiksindim açıkçası. Son bir kaç filmdir bana mı öyle denk geliyor bilemiyorum hep ilişkilerin söz konusu olduğu filmlerde aptal, yuva yıkan kadın tiplerini oynuyor. Başka rol mü yakıştıramıyorlar bilmiyorum ama çok sıkıldım artık hep aynı karakterleri canlandırmasından. Ama sevmediğim iki oyuncuya rağmen film çok güzeldi.

8. Click (2006)
Süper Kumanda


  İşkolik bir adamın ailesini geri plana atmasıyla başlayan bu film tam bir romantik komedi değil. Ama hayatının her anını dolu dolu yaşamamız gerektiğini gösteren fantastik ve güzel bir film.


  Önceden ödüllü, yönetmenleri ünlü, daha sanatsal diyebileceğim filmleri tercih ediyordum. Romantik komedi çok izlememiş olduğumu yeni anlıyorum. Ama kısa sürede önemli açıklar kapattım bence :)

Yorumlar

  1. Geçmiş olsun bu arada...
    Film önerileri içinde ayrıca teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. geçmiş olsun.

    şu 13'lüyü bilmiyom. diğerleri hoş çok. benim film seçkileri ve listelerinde de romantik komedi çok :) bak hemen leap yer izle bak pek hoş yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hemen izleyeceğim, puanı çok yüksek bir romantik komediye göre. Teşekkürler tavsiye için

      Sil
    2. Bu arada Keşke Otuz Olsam epey güzel bence :)

      Sil
  3. film seçiklerim çok var bi de film listelerim var hepsi de izlediğim çok film var orda romantik komedi de var. :)

    YanıtlaSil
  4. 3-4-6-8 sahiden de çok çok iyi...
    1 ve 2'den haberim yoktu, bulmaya uğraşacağım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bridget Jones tüm romantik komedilerin prototipi diyebilirim. Romantik Komedi seviyorsan bayılacağına eminim :)

      Sil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age