Ana içeriğe atla

Gallé Daum Lalique CAMIN ŞAİRLERİ

  Bugün Arkas Sanat Merkezi'nde Gallé Daum Lalique Camın Şairleri isimli sergiye gittim. Daha önce Eskişehir'de bir cam sanatları sergisi gezmiştim ama bu kadar kapsamlı değildi. Serginin düzenine bayıldım, hem sanatçılar ve akım hakkında bilgiler içeriyordu hem de eserler ait oldukları şahsa göre yerleştirilmişti. Teknik hakkında çok bilgim olmasa da dekorasyonla ilgili 20. yüzyıl başlarında çıkmış bu akım cam, mobilya ve objelere estetik katan bir bakış açısı sunuyor. Art Nouveau(Yeni Sanat) I. Dünya Savaşı'nın ortaya çıkmasıyla dönem koşullarında bitmek zorunda kalmış, fakat günümüz modern sanatlarına ışık tuttuğu düşünülüyor. Çiçeklerin mobilyalarda, tekstilde ve ev eşyalarında bu kadar geç kullanılmış olması beni şaşırtsa da bunu ilk uygulayanlar ve başarılı tasarımlarıyla öncülük edenler Emile Gallé, Daum kardeşler ve René Lalique imiş. Bu sanatçılar akımın Avrupa ayağını oluştururken o dönemde eserlerini Amerika'da yaratan bir diğer sanatçı ise Tiffany.
  27 Nisan'a kadar yolunuz İzmir'e düşerse uğramadan geçmeyiniz. Estetiğin dekorasyondaki ilk adımlarını ve English Home olarak bildiğimiz çiçeklerle ev süsleme sanatının ilk yaratıcılarını görün mutlaka!

arkassanatmerkezi/camınşairleri

Flaşlı çekim yasak olduğu için görüntüler çok güzel değil, kusura bakmayın :)







Dekoratif Fısfıs












Yorumlar

  1. Sanırım, İzmir'lisin. Bu sergi hakkında ben de yazacaktım. Fransa kendisini 18,yya kadar sanatın merkezi ilan etmiş. Aslında, sanatla birlikte bilimi de önemsemiş. Orada video sunumunu izlediysen ve belgelerin bir kısmını okuduysan, şunu fark edersin.
    Yanlışım yoksa; özellikle De Gaule çevresindeki tüm çiçekleri, tabiatı bitki anatomisi hatta fizyolojisine kadar çizmiş. Yanına notlar tutmuş. Bu notların şu andaki önemi; yok olan türler için bilgilenmemizi sağlıyor. Şu anda bulunan türlerin de nasıl çeşitlendiğini anlıyoruz.
    Adamların kayıt tutma düzeni beni acaip şaşırtmıştı. Bilim adamları gibi... Bir de farkettiysen Japon sanatından esinlenmeleri de göreceksin.
    İlginç bir sergiydi. Yalnız, ben neyle tamamlayacaklarını epey merak etmiştim. Sanki bir serinin zincirinden birisi gibiydi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet İzmirliyim :) Japon sanatından esinlenmeler özellikle üst kattaki eserlerde daha belirgindi, benim de dikkatimi çekmişti. Ama sergi süresi oldukça uzundu, devamı niteliğinde bir sergi geleceğini sanmıyorum. Arkas'ın böyle bir şey yaptığına da şahit olmadım açıkçası. Hep birbirinden ilginç tema ve sanatçılar seçiyorlar bence :) Keşke cam sanatının biraz daha yakın tarihlerdeki örneklerinden de getirseler :)

      Sil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age