Ana içeriğe atla

Gezdiğin sana kalsın, ne yedin onu söyle

  Sakız Adası yazı dizimi Lithi'de noktalıyorum :) Anlata anlata bitiremediğim için minicik gezim bir yazı dizisi oldu.
  Bu gezi sırasında öğrendim ki taverna müzikli, çılgın gibi dans edilip eğlencenin tabak kırılarak sonlandığı bir yer değilmiş. Bildiğimiz lokanta olan tavernadan, Ege'nin mis gibi suyundan deniz mahsülleri denedik. İzmir'e göre fiyatlar da oldukça uygun ve porsiyonlar çok büyük. Biz iki kişi olduğumuz için Yunan Salatası, Ahtapot ızgara ve karidesle yetindik. Yanında da Yunanistan'ın geleneksel Uzo'sunu tercih ettik.




Ahtapot


Karides


Peynirli Yunan Salatası

Kızarmış ekmeklerle ve beyaz peynirle tamamladığımız soframızda aslında pek çok şey eksikti. Çünkü porsiyonlar çok büyük ve biz bunları bile bitirememiştik. Bu yemek bize yaklaşık 30 euroya mal oldu. En yakın zamanda tekrar gidip denemediğimiz diğer meze ve lezzetleri tatmak istiyorum.
Bu güzel yemeğin ardından Lithi'nin altın kumlu plajında yüzerek gezimizi sonlandırmıştık.

Tatiller güzeldir!
 :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

İlk Psikiyatri Hastanesi: Asklepion

  İçinde bulunduğumuz coğrafya tıbbın kurucu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Tıbbın babası Hipokrat İstanköy (Kos Adası) doğumludur ve çeşitli Anadolu illerinde hekimlik yaptıktan sonra tekrar İstanköy'e dönerek hekimliğe burada devam etmiştir. İstanköy Bodrum'un karşısında yer alan bir Ege adasıdır.   O dönemlerde yurdumuzda üç önemli sağlık merkezi bulunmaktaydı. Hipokrat'ın bulunduğu Kos Adası, Epidaurus ve Asklepion.

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age