Ana içeriğe atla

Postcrossing

  Öğrendiğim günden beri katılmak ve anlatmak istediğim bir proje Postcrossing. Dünyanın dört bir yanından insanların birbiriyle posta kartı değişimi yaptığı bir platform.
  Katılmak ise çok basit. Postcrossing adresinden bir hesap açıyor ve adresini giriyorsunuz. İlk başta size 5 adres veriyorlar. Adresin yanında bir Postcard ID numarası oluyor, kartpostalın bir yerine onu yazıyorsunuz. Kartpostalınızın ulaştığı kişi de aldım diyerek ID numarasını siteye işliyor.


ID numarasını göstermek için google görsellerden bulduğum bir kart. Sağ en altta ID numarasını görüyorsunuz.



Dün Russian Federation'dan bir adres çektim. Bugün bir tane daha çekeyim diyerekten Germany gelmiş  bulundu. Çok şanslıyım kiril alfabesini biraz biliyorum ve lisedeyken ikinci yabancı dilim Almanca'ydı. Bir dahaki de İngiltere veya ABD olacak sanırım. Henüz kartpostallarımı almadım ama hemen alıp göndermek için sabırsızlanıyorum!

İnternette bakarsanız pek çok blog var postcrossingle ilgili.
Benim önerebileceğim bi tanesi: postcrosstheuniverse.tumblr.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

İlk Psikiyatri Hastanesi: Asklepion

  İçinde bulunduğumuz coğrafya tıbbın kurucu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Tıbbın babası Hipokrat İstanköy (Kos Adası) doğumludur ve çeşitli Anadolu illerinde hekimlik yaptıktan sonra tekrar İstanköy'e dönerek hekimliğe burada devam etmiştir. İstanköy Bodrum'un karşısında yer alan bir Ege adasıdır.   O dönemlerde yurdumuzda üç önemli sağlık merkezi bulunmaktaydı. Hipokrat'ın bulunduğu Kos Adası, Epidaurus ve Asklepion.

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age